Tekrar, Baştan Guido Casaretto, Merve Ertufan, Zeynep Kayan, Yasemin Özcan ve Erinç Seymen’in çalışmaları üzerinden tekrar ve fark ikiliğini inceliyor ve bu kavramlar arasında beliren biricik anlara odaklanıyor.
Tekrar, Baştan, sanatçıların pratiklerinde çoğu kez benimsedikleri tekrar ve taklit meselesini hareket, maddesellik, dil ve ritim üzerinden incelemeye alarak izleyiciyi yeni bir okumaya davet ediyor. Tekrar eyleminin rehberliğinde özgünlük, kopya etme ve temellük etme gibi sanatsal üretiminde neredeyse içkin sayılabilecek ilişkiler, sanatçıların çalışmaları üzerinden yeniden merceğe alınıyor. Bu ilişkiler zincirinin doğasında zamanın, bedenin, zihnin getirdiği göz ardı edile- mez farklılıkları ve duraklamaları dinlemeye, izlemeye ve deneyimlemeye açıyor. Aksamaların, hataların ve yankıların bir nedeni veya sonucu olabilecek tekrar, hakiki olandan uzaklaşırken beklentinin dahilinde istenmeyen yerlere giden sonuçlarını diğer bir deyişle anlamın tehlikeye düşüşünü takip ediyor.
Sergi, merkezdeki bir yapıyı parçalara ayırmanın, onu oluşturan birimlerin maddesel ve tinsel yapısını anlamak için, taklit, tekrar veya çoğaltma yoluyla; meselenin katmanlarını en küçük birimine kadar incelemenin bizi; kültürün, mad- denin, jestin, dilin veya zihnin dehlizlerinde götürdüğü yeri, parçalara ayrılan bir bütün yeniden bir araya geldiğinde aynılığını sürdürüp sürdüremeyeceğini, bu sistematik döngüyü hangi anda kırmanın mümkün olabileceğini sorgular.
Tekrar Baştan, sergigörüntüsü, 2023, Zilberman, İstanbul
Tekrarın kimliksizleştirdiği tekdüze yapının kültürle olan ilişkisini Left Thumb yapıtında irdeleyen Guido Casaretto orec- chiette makarnasını kilden yaparak bir dizi mekanik el ve vücut hareketiyle bir egzersiz gerçekleştirir. Geç Gelen Yankı vi- deosunda ise Merve Ertufan kendi yüzünü tanıma yetisini kaybeden bir kadının ses, dil, tasvir etme ve hikaye anlatımıyla hafızasına dair bir yolculuk yapar ve zihnin arkalarından çağrılmış olan labirentli, rastlantısal yankıları, bilinmezlikleri açığa çıkarır. Tekrar döngüsünde özgünlük ve kopya tartışmasına yeni bir pencere açan Sahtecinin Sahici ile İmtihanı’nın- da ise izleyiciyi sahtecinin/taklitçinin kendini sahici/hakiki olanla karşılaştırdığı bir metinle anlatır. Zeynep Kayan sanat- sal pratiğinde oluşturduğu varyasyonların tekrara dayalı yapısal kurgusunu araştırmaya odaklanırken hem zamansal hem de bedensel farklılıklar sebebiyle bir hareketi tıpatıp tekrarlamanın imkansızlığının altını çizer. Söz konusu tavrı sergide sanatçının bir bir iki bir iki üç serisinden: Kumaş ve Geçici Aynılık serisinden: Makas yapıtlarında takip edilebilir. Erinç Seymen’in bu sergi özelinde ürettiği MissPrint tekrar meselesine üç farklı noktadan bakan bir açılım sunar. İlki; sanatçının serigrafi baskının tekrara dayalı üretim metoduna, ikincisi; koleksiyon nesnesi olan mektup pulunun, özellik- le hatalı basımlarının, günümüzde ulaştığı değeri tekrarın sekteye uğradığı noktada edindiklerine, sonuncusu ise; eski bir çalışmasını yeniden gündeme getirerek kendi üretim geçmişine dair referanslar taşır. Yasemin Özcan uzun yıllara yayılan pratiğinde kavramsal ve görsel olarak yinelenen öğeleri Tekrar İnşa adlı yapıtında yeşil renk, toprak, terracota, emek ve edebiyat ile kurduğu yoğun ilişkiyle tanımlarken pratiğinde izleyiciyi biyografik bir yolculuğa çıkarır.
Guido Casaretto, Left Thumb, 2022, Kil, değişken boyutlar
Left Thumb yapıtında Guido Casaretto özellikle Güney İtalya’da tüketilen orecchiette makarnasının yüzlerce kez yaparak el becerisini pratik ediyor. Sol başparmakla hamuru bastırarak ulaşmaya çalıştığı form yuvarlak ve kavislidir. Hareket dizimine hazır bir nesne veya bir manuel olarak yaklaşan Casaretto, aynı hareketi yaparak aynı sonucu elde etmeye çalışıyor ve nihai sonucu nasıl görmek istiyorsa hareketlerini ona göre tasarlıyor. Orecchiette özellikle Levanten ailelerin tükettiği bir makarna çeşidi olmasının yanında sanatçının kişisel tarihi ile de ilişkilidir. Bu el yapımı makarnayı diğer el yapımı makarnalardan ayıran tek şey onu üretenin sol el başparmağıdır. Oysaki hareketin kendisi mekanik bir vücut ve el hareket dizisi gerektiren gayrişahsi bir egzersizdir. Kültürel unsurların bir bölgeden diğerine aktarımının ancak fiziksel benzerlikler taşımasıyla mümkün olabileceği düşüncesi her yapanın sol parmağı ile farklılık gösterse de form benzer biçimde kalır; fakat belki de benimsenen hareket, başparmağının şekli, büyüklüğü ile “mutlak” orricettheden uzaklaşır veya kültürel bağlantılarıyla daha da kuvvetli hale gelir. Başka bir deyişle hareket dizimi alışkanlıklarla şekil alır ve kimliğini onun üzerinden sürdürür.
Tekrarın zaman, bellek ve dille olan ilişkisi Merve Ertufan’ın Geç Gelen Yankı videosunda farklı bir yaklaşımla işlenir. Kendi yüzünü tanıma yetisini kaybeden bir kadının bedenine dair hafızasını ele alan video, zihnin labirentlerindeki yankıları, bilinmezlikleri ile birlikte bilişsel bir yapı sunar. Ertufan, videodaki bir dizi yankı ve örtüşme içindeki sarmal taklalara Narkissos ve Prenses Ateh’i dahil ederek hikâye örgüsünü kesintiye uğratır ve geçmişin bugünle, kurgunun gerçekle birbirini besleyen ilişkisinde düşünsel bir alan açar. Yapıt, izleyiciyi aynı zamanda insanın kendini formüle ederken oluşturduğu kişisel alana davet ederek oyunculuk yapan “benlik” ve gözlemleyen “benlik” kavramları arasındaki zihinsel durumları mercek altına alır. Tekrar döngüsünde özgünlük ve kopya tartışmasına yeni bir pencere açan Sahtecinin Sahici ile İmtihanıbaşlıklı yerleştirmesinde ise izleyici sahtecinin, yani bir taklitçinin kendini sahici, yani özgün olanla karşılaştırdığı bir metinle karşılaşır. Taklitçi, aşağılık duygusu ile kendi değerini bulma çabası arasında yaşadığı karmaşayı, sahiciden zamansal olarak hep bir adım geride olma zorunluluğunu trajikomik ve anlık gelen seri düşüncelerle kağıda yansıtır. Bu metin belki de taklitçinin sahici olduğu tek andır. Sanatçı, söz konusu metni A4 üzerine 999 kopya alarak ve matbaada kullanılan baskı kalıbı ile birlikte sunarak kopyacı ve sahteci ilişkisini aktarır.
Tekrar Baştan, sergigörüntüsü, 2023, Zilberman, İstanbul
Zeynep Kayan sanatsal pratiğinde oluşturduğu varyasyonların tekrara dayalı yapısal kurgusunu araştırmaya odaklanır. Deneme ve şans olgularını merkezinde tutarak “yeniyi eski üzerinden (tekrar) yaratma” fikri üzerinden tekrar eyleme sokar. Sanatçı üretimine dahil olan hareket, değişim ve tekrarlardan esinlenen sürecini dışa vurmanın yollarını arar. Zeynep Kayan Berlin’de gerçekleşen son sergisi one one two one three’de koreograf Trisha Brown’ın Accumulation performansındaki tekrar, varyasyon ve ritim hakkındaki fikirlerini aktardığı bir alıntıdan ilham alıyordu. Sanatçı sergideki videolarında sürtme, basma, tutma, hafifçe vurma gibi sadece tek bir harekete indirgenmiş günlük jestleri ve beraberinde gelen tekrarlı sesleri video ve fotoğraflarına taşıdı. Sanatçının performatif bir hareket dizisiyle deneyimlediği her hareket ve buna ilişkin münferit an, gerçekte görülen ile beklenti içinde olunan, hareket ve devam arasında gerilimi hatırlatır.bir bir iki bir iki üç: kumaş serisinden videosunda da bu tavır görünür kılınır. Sanatçı, çeşitli sebeplerle hareketleri icra etmesinin zorlaştığı noktalarda sistematik olarak hareketlerini değiştirir ve yeni bir varyasyon kaydını oluşturur. Bir metod olarak tekrar, hatadan başarıya uzanan bir yolu hedefler. Kayan hem zamansal hem de bedensel farklılıklar sebebiyle fizyolojik olarak tıpatıp bir hareketi tekrarlamanın imkansızlığının altını çizer. Öğrenmenin önemli bir girdisi olan yinelemenin zamansal mekansal ve kişisel sebeplerle imkansız olduğunu akla gelir. Geçici Aynılık serisinden: Makas isimli çalışmasında ise Zeynep Kayan, kendini geniş beyaz bir kağıdı bir makas yardımı ile ortadan ikiye keserken filme alır. Hareket sona erse bile eylem sonsuz bir tekrarda kaldığı yerden devam eder.
Tekrar Baştan, sergigörüntüsü, 2023, Zilberman, İstanbul
Erinç Seymen MissPrint’te, 2019 yılında yaptığı tuval çalışması Canavar‘ı serigrafi baskı olarak yeniden üretir. Büyük ölçekli ve çoklu serigrafi baskı olarak üretilen yapıt, bu kez bir posta pulu formunu alarak pulun çoklu bir basım tekniğiyle üretilmesine dair referanslar taşır. Kendi döneminde hatalı olarak basılan pulların geçmişte işe yaramaz olarak görülmesi ile bugün koleksiyonerler tarafından en kıymetli koleksiyon öğesi olması arasındaki ilginç çelişkiyi konu edinir. Koleksiyona dair itki belki de sanayileşme ile seri üretimin agresifliği ve kesintisizliğinin sekteye uğramasına duyulan heyecanın bir yansımasıdır. Büyük ölçekte bir pul yerleştirmesi olarak tasarlanan serigrafi baskılar, izleyiciyi dikkat sınavına sokar. Tek tip üretilen onlarca görsel arasında sadece biri farklılık gösterir. Sanatçı bu çalışmasının fikrini sadece teknik olarak biçimlendirmez, aynı zamandaönceden yaptığı bir iş olan Canavar’ın hikayesi ile de ilişkisini tekrar gündeme getirir. Yetişkinlerin çocuklarda durmaksızın patolojik semptomlar gibi kusur arama eğilimini ele alan yapıt bu takıntılı arayışı, çocuğa ait imgenin deformasyonu ile gösterir. Israrcı ve tekrarcı zihnin portresini mercek altına gizleyen resim, ‘canavar’ın kim olduğu sorusunu belirsiz bırakır. Yazım hatası, zihinsel hata ve baskı hatası tek işte vücut bulur.
Erinç Seymen, MissPrint, 2022, kağıt üzerine serigrafi baskı 63 x 41 cm (her biri )
Tekrar İnşa adlı yapıtında Yasemin Özcan uzun yıllara yayılan pratiğinde kavramsal ve görsel olarak tekrarlayan öğeleri çalışmasına taşır. Yapıt, sanatçının seramik eğitimi ardından, yeşil rengin görsel olarak ve çoklu anlamları ile çalışmalarında aralıklarla beliriverişi, toprak, terracota, emek ve edebiyat ile kurduğu yoğun ilişkiyi barındırırken otobiyografik bir yolculuğu da temsil eder. 2018 Cappadox* edisyonu için ürettiği Dünya’dan Çıkarken çalışmasına referansla yukarıya doğru uzanan heykel, sanatçının geçmiş çalışmalarından biri olan Kolon (2005)’u da hatırlatır. Zamanın hafızasına dair sorgulamalarının vücut bulduğu “Her şeyi hatırlamak bir tür deliliktir.” bu defa Kolon’u oluşturan endüstriyel üretim seramik fayanslar üzerinde tekrarlanır. Sanatçının, ‘bir şeyi kırk kere söylersen olur’ inancı ile hafıza arasında bağ kurduğu ‘bu cümleyi 40 kere tekrar ettiğimde unutacak mıyım? delirecek miyim? yoksa hatırlayacak mıyım?’ soruları üzerinden kurguladığı bir çalışmadır. Tüm bu tanıdıklıklar kümesinde, sanatçı seramik malzemenin aynı formu tekrar etme eğilimine, endüstriyel ve zanaat ile olan temasına ve bu ısrarcı tekrarın ustalığa uzandığı yola dikkat çeker. Bu doğrultuda Tekrar İnşa’da Özcan, Bilecik’ten, Çorum’dan, İstanbul’dan farklı seramik atölyelerinden bir çeşitliliği tekrar inşa eder. Göğe uzanan seramik heykelde, endüstriyel olan ile olmayan, sanat ile zanaat, yüksek derece ve düşük derece, sırlı ve sırsız birbirini tekrar ederek taşır.
Tekrar Baştan, sergigörüntüsü, 2023, Zilberman, İstanbul
Sergi tekrardan meselesinden daha ziyade, tüm yinelemelerin içinde farklılığın aldığı şekli, değişimin şaşırtıcılığını belirli yapısal ve zamansal aralıkları sanatçıların yorumlarıyla yeniden ortaya koyar. Hakikat tekrarın içinde kendinden uzaklaşır.
*Cappadox 2017 Çağdaş Sanat Sergisi “Dünyadan Çıkış Yolları” başlığı ile Küratör: Fulya Erdemci ve Yardımcı Küratör: Kevser Güler tarafından 18 Mayıs – 11 Haziran, 2017 tarihleri arasında Kapadokya’da gerçekleştirilmiştir.
Merve Ertufan, Geç kalan yankı, 2016-2020, Tek kanallı video, 15’00”
Sergi kredisi: Sanatçıların ve Zilberman’ın izniyle, Tekrar Baştan Zilberman Selected, İstanbul, 2023 Fotoğraf kredisi: Kayhan Kaygusuz Poster Çizim: Antonio Cosentino Poster tasarım: Gürem Özcan Sergi hakkında; https://www.unlimitedrag.com/post/cift-dikis-tekrar-bir-nakis-bastan Daha fazla bilgi için; https://www.zilbermangallery.com/from-the-top-on-repeat-tr-e327.html